Nazım Hikmet Bir Ayrılış Hikayesi Şiiri

  • Ana Sayfa
  • Nazım Hikmet Bir Ayrılış Hikayesi Şiiri
Nazım Hikmet Bir Ayrılış Hikayesi Şiiri

Nazım Hikmet Bir Ayrılış Hikayesi Şiiri

Bir Ayrılış Hikayesi Şiiri

Erkek kadına dedi ki:
– Seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya…
Erkek kadına dedi ki:
– Seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz…
Kadın erkeğe dedi ki:
– Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana…
Ve artık
biliyorum:
Toprağın
Yüzü güneşli bir ana gibi
En son, en güzel çocuğunu emzirdiğini…

Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olanın parmaklarına
başımı kurtarmam kâbil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak…

Sen
yürümelisin,
beni bırakarak…

Kadın sustu.

SARILDILAR

Bir kitap düştü yere…
Kapandı bir pencere…

AYRILDILAR..
Nazım Hikmet

Bir Ayrılış Hikayesi Şiiri İncelemesi

Nazım Hikmet’in “Bir Ayrılış Hikayesi Şiiri”nde, aşkın karmaşıklığı, duygusal bir ayrılık ve hayatın acı gerçekleri ele alınıyor. Şiir, erkeğin ve kadının karşılıklı konuşmalarıyla şekillenmiş, duygusal bir ayrılığı ve veda anını anlatıyor.

Erkek, aşkını ifade ederken fiziksel metaforlar kullanarak duygularını anlatıyor. Kalbini camdan bir parça gibi sıkarak, parmaklarını kanatarak aşkını ifade ediyor. Bu metaforlar, aşkın içsel zorluklarını ve acı yönlerini vurguluyor.

Kadın ise erkeğe cevap verirken duygusal bir derinlikle konuşuyor. Aşkı, dudağı, yüreği ve kafasıyla deneyimleyerek anlamaya çalıştığını ifade ediyor. Ancak, sonuçta anladığı şeyin, ölümle ve vedayla bağlantılı olduğunu fark ediyor.

Şiirin sonunda, kadın, erkeğe ayrılma kararı alması gerektiğini söyler. Bu karar, yaşamın devam etmesi ve yeni başlangıçlar yapabilmesi için kaçınılmazdır. Şiirin atmosferi, duygusal bir vedanın hüznü ve ayrılığın kaçınılmazlığı ile şekillenmiştir.

Kapanış, bir kitabın düşmesi ve pencerenin kapanmasıyla somutlaşır. Bu detaylar, ayrılığın kesin ve kaçınılmaz olduğunu vurgular. Şair, bu şiirinde aşkın karmaşıklığını, ayrılığın hüznünü ve hayatın acı gerçeklerini duygusal bir dille anlatarak okuyucuya derin bir etki bırakır.

İlginizi çekebilir:
Nazım Hikmet kimdir, hayat hikayesi nedir?
Nazım Hikmet’in dillere destan olan aşkı Piraye
Nazım Hikmet Ceviz Ağacı Şiiri
Nazım Hikmet Güzel Günler Göreceğiz Şiiri
Nazım Hikmet Tahirle Zühre Meselesi Şiiri
Nazım Hikmet Seni Düşünmek Şiiri
Nazım Hikmet Kerem Gibi Şiiri
Nazım Hikmet Belki Birimiz Öleceğiz Şiiri
Nazım Hikmet Aşk Mönüsü Şiiri
Nazım Hikmet Hoş Geldin Kadınım Şiiri
Nazım Hikmet Çekilmez Bir Adam Şiiri
Nazım Hikmet Henüz Vakit Varken Gülüm Şiiri
Nazım Hikmet Bir Acayip Duygu Şiiri

Paylaş:

Yorum yap

E mail adresiniz yayınlanmayacaktır. *

İlginizi Çekebilir...
Gözlerine Bakarken Şiiri Gözlerine bakarken güneşli bir toprak kokusu vuruyor…
loader