Nazım Hikmet Bir Acayip Duygu Şiiri

  • Ana Sayfa
  • Nazım Hikmet Bir Acayip Duygu Şiiri
Nazım Hikmet Bir Acayip Duygu Şiiri

Nazım Hikmet Bir Acayip Duygu Şiiri

Bir Acayip Duygu Şiiri

«Mürdüm eriği
çiçek açmıştır.
— ilkönce zerdali çiçek açar
mürdüm en sonra —
Sevgilim,
çimenin üzerine
diz üstü oturalım
karşı-be-karşı.
Hava lezzetli ve aydınlık
” fakat iyice ısınmadı daha ”
çağlanın kabuğu
yemyeşil tüylüdür
henüz yumuşacık…
Bahtiyarız
yaşayabildiğimiz için.
Herhalde çoktan öldürülmüştük
sen Londra’da olsaydın
ben Tobruk’ta olsaydım, bir İngiliz şilebinde yahut…
Sevgilim,
ellerini koy dizlerine
” bileklerin kalın ve beyaz ”
sol avucunu çevir :
gün ışığı avucunun içindedir
kayısı gibi…
Dünkü hava akınında ölenlerin
yüz kadarı beş yaşından aşağı,
yirmi dördü emzikte…
Sevgilim,
nar tanesinin rengine bayılırım
” nar tanesi, nur tanesi ”
kavunda ıtrı severim
mayhoşluğu erikte ……….»
………. yağmurlu bir gün
yemişlerden ve senden uzak
” daha bir tek ağaç bahar açmadı
kar yağması ihtimali bile var ”
Bursa cezaevinde
acayip bir duyguya kapılarak
ve kahredici bir öfke içinde
inadıma yazıyorum bunları,
kendime ve sevgili insanlarıma inat.
Nazım Hikmet

Bir Acayip Duygu Şiiri İncelemesi

Nazım Hikmet’in “Bir Acayip Duygu Şiiri”nde, doğa imgeleri ve aşk teması etkileyici bir şekilde bir araya geliyor. Şair, mürdüm eriği çiçeği ile başlayarak doğanın güzelliklerini ve yaşamın kıymetini vurguluyor. Sevgilisiyle çimenlerin üzerine oturup, karşı karşıya gelmeleriyle aşkın sıcaklığı ve huzuru anlatılıyor.

Şiirin ilerleyen bölümlerinde ise sert bir geçişle savaşın acı gerçeğiyle yüzleşiliyor. Londra ve Tobruk arasında yaşanan uzaklık ve savaşın yıkıcı etkileri dile getirilirken, ölen masum çocuklara duyulan acıya vurgu yapılıyor. Bu kısımda, şairin içsel bir çatışma ve öfke yaşadığı anlaşılıyor.

Şair, sevgilisinin ellerine odaklanarak aşkın güzelliklerini hatırlıyor ve doğadaki renkleri kullanarak duygusal bir derinlik oluşturuyor. Ancak, bu güzelliklerin yanında savaşın ve ölümün acısıyla yüzleşiyor, içsel bir çatışma ve öfke hissediyor.

Şiirin sonunda, şair Bursa cezaevinde bulunurken yazdığını belirtiyor. Bu durum, şairin özgürlüğünden yoksun olmasının ve içsel bir isyanın ifadesidir. Yine de, yazdığıyla yaşamaya devam etmek, bir direniş ve inatla mücadele etmek istediğini gösteriyor.

İlginizi çekebilir:
Nazım Hikmet kimdir, hayat hikayesi nedir?
Nazım Hikmet’in dillere destan olan aşkı Piraye
Nazım Hikmet Ceviz Ağacı Şiiri
Nazım Hikmet Güzel Günler Göreceğiz Şiiri
Nazım Hikmet Tahirle Zühre Meselesi Şiiri
Nazım Hikmet Seni Düşünmek Şiiri
Nazım Hikmet Kerem Gibi Şiiri
Nazım Hikmet Belki Birimiz Öleceğiz Şiiri
Nazım Hikmet Aşk Mönüsü Şiiri
Nazım Hikmet Hoş Geldin Kadınım Şiiri
Nazım Hikmet Çekilmez Bir Adam Şiiri
Nazım Hikmet Henüz Vakit Varken Gülüm Şiiri

Paylaş:

Yorum yap

E mail adresiniz yayınlanmayacaktır. *

İlginizi Çekebilir...
Bir Ayrılış Hikayesi Şiiri Erkek kadına dedi ki: – Seni…
loader