Hüseyin Nihal Atsız Yolların Sonu Şiiri

  • Ana Sayfa
  • Hüseyin Nihal Atsız Yolların Sonu Şiiri
Hüseyin Nihal Atsız Yolların Sonu Şiiri

Hüseyin Nihal Atsız Yolların Sonu Şiiri

Yolların Sonu Şiiri

Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
itler bile gülecek kimsesizliğimize

Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların…
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların
Yalnız bir hatırsı kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topuda bir sokak kaltağına.

İster düşün… Kendini ister hayale kaptır…
Uzar uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılırken kolların.

Ey doğunun anlımı serinleten rüzgarı!
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları.
Düştüğü yer uzakta “DİLEK” adlı bir saray.

O sarayda bulunca Tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da “Kür şad” uzatarak elini;
“Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun! ” diyecek.
Hüseyin Nihal Atsız

Yolların Sonu Şiiri İncelemesi

Gurbet ve Yolculuk: Şiir, bir gurbete doğru yapılan yolculuğun başlangıcında birinin duygularını dile getiriyor. Yolculuğun sonunda dönüş olmayabilir ve yalnızlıkla karşılanabilir.

Yalnızlık ve İzolasyon: Şair, yolculuğun sonunda yalnızlık ve terkedilmişlik hissini vurguluyor. Dönüş olmadığında, başkalarıyla paylaşılan anılar bile geride kalıyor ve yalnızca hatıra olarak kalıyor.

Zorluklarla Başa Çıkma: Şair, yolculuk sırasında karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmenin önemine ve yola devam etmenin cesaret gerektirdiğine değiniyor. Zorluklarla başa çıkmanın, Tanrı Dağı’na giden bu kutlu yolda gereksinim olduğu vurgulanıyor.

Gerçeklik ve Hayal: Şair, gerçeklikle hayalin arasındaki ince çizgiyi ele alıyor. Yolculuk sırasında, bazen gördüklerimizin gerçek olup olmadığını sorguluyoruz. Belki de gördüğümüz şeyler hayallerimizin bir yansıması olabilir.

İçsel Yolculuk ve Arayış: Şiir, bir anlamda içsel bir yolculuğu da temsil ediyor. Şair, sadece fiziksel bir yolculuktan ziyade, manevi bir arayışın ve dönüşümün ifadesini sunuyor.

Dilek ve Beklenti: Şair, yolculuğun sonunda bir dilek ve umutla karşılaşmayı bekliyor. Dilek, Tanrılaşan erlerin bulunduğu “DİLEK” adlı bir sarayda gerçekleşiyor ve bu, şairin en içsel arzusudur.

Kutlama ve Karşılama: Şiirin sonunda, şairin “Kür şad” diyerek elini uzatan ve onu kutlayan Tanrılaşan erlerle karşılaşacağına dair bir umut ve inanç ifade ediliyor. Bu karşılama, şairin yolculuğunun ödülü ve hedefidir.

İlginizi çekebilir:
Hüseyin Nihal Atsız Geri Gelen Mektup Şiiri
Hüseyin Nihal Atsız Davetiye Şiiri

Paylaş:

Yorum yap

E mail adresiniz yayınlanmayacaktır. *

İlginizi Çekebilir...
Münacaat Şiiri Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı ölmedim…
loader