Kayıp Gökkuşağının Peşinde

Kayıp Gökkuşağının Peşinde

Kayıp Gökkuşağının Peşinde

Renkler Köyü’nde her şey, her zaman canlı ve neşeliydi. Kıpkırmızı evler, çimlerin üzerinde mavi çiçekler ve sarı yollar… Ancak bir gün, tüm renkler solmaya başladı. Köyün en yaşlısı, bu durumun ancak kaybolan gökkuşağını bulmakla düzelebileceğini söyledi. Köyün gençlerinden Ela ve kardeşi Rüzgar, gökkuşağını bulmak için yola çıktı.

İlk olarak, her zaman yeşil olan Büyük Çimenlik’e ulaştılar. Ancak Çimenlik artık gri ve mat bir renge bürünmüştü. Orada, Huysuz Bay Sincap’la karşılaştılar. Bay Sincap, gökkuşağının son kez batıda olduğunu gördüğünü söyledi. Çocuklar hemen batıya, Rengarenk Dağlar’a doğru yola koyuldular.

Dağlara ulaştıklarında, artık renklerden eser yoktu. Sis içindeki dağlar hayalet gibiydi. Ela ve Rüzgar, sisi aşmak için ellerindeki küçük feneri kullandılar. Rüzgar, “Acaba doğru yolda mıyız?” diye sordu endişeyle. Ela cesaret verici bir sesle, “Eminim doğru yoldayız!” dedi.

Nihayet, onları aydınlık bir yere götüren gizli bir patika buldular. Bu patika, Renklerin Bahçesi’ne çıkıyordu. Bahçede, solmuş ama hala güzelliklerini koruyan renkli çiçekler vardı. Orada Renklerin Muhafızı ile karşılaştılar. Muhafız, gökkuşağının en son doğuda görüldüğünü, oraya gitmeleri gerektiğini söyledi.

Ela ve Rüzgar hemen doğuya, Pırıltılı Nehir’e doğru yöneldiler. Nehir eskiden gökkuşağının renkleriyle parıldarken, şimdi sadece gri ve parlaklıktan yoksundu. Rüzgar, “Nehrin bu hali bile güzel, ama renkleri nasıl olurdu acaba?” dedi. Ela, nehre bakarken, “Belki de nehrin parıltısı bize yol gösterecek,” diye düşündü.

Rüzgar, Ela’nın umudunu ve kararlılığını gördükçe, kendi içinde bir heyecan hissetti. Nehrin akışını takip ettiler ve nehrin sonunda, bir yansıma gördüler. Bu, gökkuşağının iziydi!

İkili, gökkuşağının renklerinin yavaş yavaş göğe doğru çıktığını gördü. Ela ve Rüzgar, renklerin kaynağına doğru koştular ve gördükleri manzara karşısında büyülendiler. Gökkuşağı, bulutların arasında saklı kalmış ve tüm ihtişamıyla yeniden belirmişti.

Renklerin tekrar canlandığını gören çocuklar, köylerine mutlu bir şekilde döndüler. Köylerinde herkes, gökkuşağının dönüşünü kutluyordu. Ela ve Rüzgar, maceraları boyunca asla umutlarını kaybetmedikleri için, artık köydeki her çocuğun kahramanı olmuşlardı. Renkler Köyü yine eski neşesine kavuşmuştu, çünkü kayıp gökkuşağı artık yerini almıştı.

Bu masallar ilginizi çekebilir.
Masal Oku

Paylaş:

Yorum yap

E mail adresiniz yayınlanmayacaktır. *

İlginizi Çekebilir...
Bir zamanlar, sıradan bir şehrin sıradan bir mahallesinde, Pati adında…
loader