Kahve Hakkında Her Şey
Kahve nedir, diye soranlar, genellikle kahve müdavimi olan veya kahve sektörüne giriş yapmak isteyen kişilerdir. Kahve, coffea olarak adlandırılan elde edilen bir içecek çeşididir. Coffea ağacının meyvelerinden ayrılan kahve çekirdekleri, farklı işlemlerden geçerek içilebilir hale gelir. Elde edilen çekirdekler, demleme yoluyla su ile buluşturulur. Her milletten insanın farklı formlarda demleyerek tercih ettiği kahve, birçok kültürde kahvaltıdan akşam yemeğine kadar günün her anına eşlik eden bir içecektir. Vücuda birçok faydası bulunan kahve; Parkinson hastalığına yakalanma riskini minimuma indirger. Kalp yetmezliği riskine karşı da oldukça etkili olan bu çekirdekler, demlenip tüketildiğinde vücudun şekeri daha iyi sindirmesine yardımcı olur. Böbrek hastalıkları, diyabet, felç ve kalp krizi riskini de azaltmaya yardımcı olan kahve, sağlıklı yaşam için oldukça avantajlıdır. Finlandiya, Norveç ve İzlanda gibi ülkeler, kahvenin en çok tüketildiği ülkelerdir. Britanya Virjin Adaları, Bangladeş ve Azerbaycan ise kahvenin en az tüketildiği ülkeler arasındadır. Kahve nedir sorunu soranların, bu benzersiz meyvenin nasıl bulunduğunu da merak eder.
Kahve Nasıl Bulundu?
İlk olarak Etiyopya’nın Kaffan bölgesinde üretilen kahve, ülkemize Yemen’den gelmiştir. Kaffa’daki ormanlardaki Arabika kahve ağaçlarından elde edilen kahve nasıl bulundu sorusu da merak edilen sorular arasındaki yerini aldı. Kahvenin anavatanı olan Etiyopya’da, kölelik zamanında yolculuklarını yaya olarak sürdüren köleler, yoruldukları zaman yol kenarlarında bulunan kahve ağaçlarındaki kırmızı meyveleri çiğnerlerdi. Meyveleri yutmayıp çiğnedikten sonra tüküren köleler, bu sayede enerji dolarak yolculuklarına devam ederdi. Rivayete göre kölelerin yolculuklarda kahve ağacının meyvelerinden enerji topladığını gören tüccarlar, kahve çekirdeklerini toplayarak bu meyvelerin ticaretini yapmaya başladı. Kahve nasıl bulundu sorusunun yanıtı da böylece açığa çıktı.
Kahvenin Ana Vatanı Neresidir?
Kökboyasıgiller (Rubiaceae) familyasına ait olan kahve ağaçları, 10 metreye uzanan boyları ile ününü dünyanın dört bir yanına yaymayı çoktan başardı. Harmanlama ve kavurma gibi işlemlerden geçen kahve çekirdekleri, ana vatanı neresi olursa olsun birçok formda karşımıza çıkıyor. Kahvenin ana vatanı neresidir sorusu birçok farklı ülkenin bu eşsiz lezzete sahip çıkması ile sonuçlansa da bilinen ilk kahve Etiyopya’da üretilmiştir. Yani, kahvenin ana vatanı Etiyopya’dır. Arapça Qahwah olarak adlandırılan bu çekirdekler, günümüzdeki ünü nedeniyle Brezilya’nın ana vatan olarak görünmesine rağmen aslında Etiyopya menşelidir. Günümüzde ise en çok kahve yetiştirilen ülkeler Guatemala, Meksika, Uganda, Hindistan, Honduras, Etiyopya, Endonezya, Kolombiya, Vietnam ve Brezilya şeklindedir. Alzheimer hastalığı riskinin azaltılmasına yardımcı olan kahve, kişinin bağırsak kanserine yakalanma riskini de azaltır. DNA sarmalının güçlendirilmesinde etkili olan bu meyve aynı zamanda karaciğer için de koruyucudur. Bu benzersiz lezzetin neden dünyaya hızla yayıldığını anlamak için faydalarının da tam olarak bilinmesi önemlidir.
Kahve Türkiye’ye Nasıl Geldi?
Kahve Türkiye’ye nasıl geldi sorusu, ülkemizde en çok merak edilen konulardan biridir. Kahve, ülkemize 15. yüzyılda giriş yapmıştır. 1400’lü yıllarda, Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlıya giren kahve, o günden bugüne sevilerek tüketilen bir içecek haline gelmiştir. Yemen Valisi olan Özdemir Paşa, Yemen’de deneyimlerini kahveyi çok beğenir ve Osmanlı’ya getirir. Osmanlı kahveyi çok sever ve kahve, bu vesile ile saraya girer. O dönemlerde padişaha kahve pişirmek ile görevli olan kahveci başı bile vardı. Kahveci başı, Bilge ve sır tutmasını bilen kişiler arasından seçiliyordu. Avrupa’nın kahve ile tanışması ile 17. yüzyılda olmuştur. Avrupa, kahveyi Osmanlı’dan öğrenmiştir. Osmanlı’da faaliyet gösteren Venedikli tüccarlar, 1600’lü yıllarda kahveyi Avrupa’ya taşımıştır. Tarihler 1645’i gösterdiğinde ise kahvehane olarak adlandırılan İtalya dükkanlarında ilk kahve satışları gerçekleşmiştir.