Beşir Fuat İntiharı
İntihar Ederken Kanı ile Hissettiklerini Anlatması
1852 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Beşir Fuat esasında askerdir. Edebiyata olan yatkınlığı dolayısıyla yaşamının bir döneminde askerliği bırakıp edebiyata yönelen Fuat; fikir adamı, gazeteci ve çevirmen olarak da anılmıştır. Beşir Fuat sıra dışı bir Osmanlı Aydın’ı olarak karşımıza çıkar. Biyografi, edebiyat eleştirisi, felsefe ve bilim alanlarında eserler veren Beşir Fuat, Türk edebiyatının ilk eleştirmeni, ilk biograficisi, ilk Türk materyalist, Türk edebiyatının ilk denemecisi olarak anılır. Henüz 35 yaşında hayata veda eden Beşir Fuat, bileklerini keserek intihar etmiştir. O güne kadar Osmanlı toplumunda intihar bilinen bir olay değildi. Beşir Fuat’ın ölümünden sonra İstanbul’da yaygın bir şekilde intiharlar meydana gelmiştir.
Mutsuz Bir Evlilik, Delirmekten Korkma…
Öğrencilik yıllarında çok iyi derecede Fransızca bilen Beşir Fuat, İstanbul Askeri İdadisi’ni ve Mekteb-i Harbiye’yi bitirdikten sonra Sultan Abdülaziz’in yaverliği görevine getirildi. Osmanlı Sırp savaşında gönüllü olarak savaşa katılan Fuat, aynı şekilde Girit isyanlarının bastırılmasında da gönüllüydü. Girit’te kaldığı süre boyunca Almanca ve İngilizce öğrenen Beşir Fuat çok genç yaşta ilk evliliğini yapmıştır. Bu evlilikten Mehmet Cemil adında bir oğlu vardır. Daha sonra Saray doktorunun kızı ile evlenen Fuat, bu evlilikten Namık Kemal ve Mehmet Selim adında çocukları oldu.
1884 yılında askerliği bırakan Beşir Fuat, kısa yaşamı boyunca 16 kitap ve 200 makale yayınlanmıştır. Dergicilik konusunda da deneyimi olan Fuat; Saadet, Tercüman-ı Hakikat, Ceride-i Havadis gibi gazetelerde yazarlık yaptı. Oğlu Namık Kemal 1,5 yaşında kızılcık hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Oğlunu kaybettikten bir yıl sonra annesi de paranoyaya kapılıp öldü. Fuat, bu paranoyanın genetik olduğu endişesini üzerinde taşıdı. Bu süreçten sonra metreslerine ve gece hayatına yöneldi. Bu süreçte Feride adında bir kız çocuğu dünyaya geldi. Fransız metresinden çocuk yapan Fuat, daha sonra eşi ve metresi arasında büyük problemler yaşadı. Süreç içerisinde babasından kendisine kalan mirası da tüketen Fuat, bu nedenle geçim sıkıntısına düştü.
Beşir Fuat Nasıl İntihar Etti?
Beşir Fuat, takvimler 1887’yi gösterdiğinde evinde bileklerini keserek intihar etti. Cenazesi Eyüp mezarlığına defnedildi ancak daha sonra ortadan kayboldu. Ölümünü bilimsel bir gözlem olarak kaydetmek isteyen Fuat, bileklerini kestikten sonra bileklerinden kan akarken baldızının aşağı indiğini ve kendisine kapıyı kapatmasını, çünkü yazı yazdığını söylediğini kaleme almıştır. Bileklerini keserken herhangi bir ağrı hissetmediğini, sadece kan aktıkça biraz sızı duyduğunu ifade eden Fuat, daha sonra baygınlık gelmeye başladı. Kendi kanıyla aldığı not ile ürkütücü ölümünün etkisini büyüten Fuat’ın en son cümlesi ise “Baygınlık gelmeye başladı.” oldu.
Fuat’tan Sonra İstanbul’da İntihar Furyası
Ölümünü çok önceden planlayan Fuat, nasıl intihar edeceği ile ilgili arkadaşı Ahmet Mithat Efendi’ye bir mektup yazmıştır. Kendisine klorit kokain enjekte ettiği için vücudu uyuşan Fuat, akan kanın etrafa yayılışını izlemiş ve o kan ile hissettiklerini yazmıştır. Cesedinin tıbbiyeye bağışlamasını istediğini ve bedeninin bilime hizmet edeceğini belirten Fuat, kendi kanıyla yazdığı mektubunda şu satırları kalem alır.
“İntiharımı fenne tatbik edeceğim; şiryanlardan birinin geçtiği mahalde cildin altına klorit kokain şırınga edip buranın hissini ibtal ettikten sonra orasını yarıp şiryanı keserek seyelan-ı dem tevlidiyle terk-i hayat edeceğim. Kan akmakta iken her zaman şiryanı sıkıca tutarak vesair tedbire müracaat ederek muhafaza-i hayat mümkün olduğu halde azmimden nükul etmeyeceğim!’”
Fuat’ın intiharından sonra İstanbul’da çok ciddi derecede intihar vakaları meydana geldi. Bu nedenle 1887 yılında intihar haberlerinin gazetelerde yayınlanmış yasaklansa da altı ay sonra bu yasaklar kalktı.