Şimdinin Ağıtı Geçmişin Sagu’suydu

  • Ana Sayfa
  • Şimdinin Ağıtı Geçmişin Sagu’suydu
Şimdinin Ağıtı Geçmişin Sagu’suydu

Şimdinin Ağıtı Geçmişin Sagu’suydu

Sagu Nedir?

Türklerin yaşam biçimlerinden izler taşıyan sözlü ürünler arasında bulunan sagular, eski Türklerde kullanılan bir edebiyat türüdür. Sevilen ve sayılan bir kişinin ölümünden sonra düzenlenen cenaze törenlerinde söylenen şiirler sagu olarak adlandırılır. Bu cenaze törenleri ise yuğ töreni olarak biliniyordu. Geniş doğa tasvirlerinin bulunduğu sagular, bir nevi destan özelliği gösteriyordu.

Kişinin ölümünden doğan acının dile getirildiği şiirler, günümüzde kullanılan ağıtlar ile benzer özellikleri taşır. Sagu için en bilindik örnek Alp Er Tunga’nın vefatından sonra Kaşgarlı Mahmut tarafından halk ağzından derlenen edebiyat örneğidir. Alp Er Tunga’nın sagusuna hem Karahanlı Türkçesi ile hem de Türkiye Türkçesi ile birlikte bakalım.

ALP ER TUNGA SAGUSU

Karahanlı Türkçesiyle

“Alp Er Tonga öldi mü
İsiz ajun kaldı mu
Ödlek öçin aldı mu
Emdi yürek yırtılur         

Ödlek yarag közetti
Ogrı tuzak uzattı
Begler begin azıttı
Kaçsa kah kurtulur        

Ulşıp eren börleyü
Yırtıp yaka urlayu
Sıkrıp üni yurlayu
Sıgtap közi örtülür         

Ödlek arıg kevredi
Yunçıg yavuz tavradı
Erdem yeme savradı
Ajun begi çertilür           

Bilge bögü yunçıdı
Ajun atı yençidi
Erdem eti tmçıdı
Yerge tegip sürtülür”    

Türkiye Türkçesiyle

“Alp Er Tonga öldü mü,
Kötü dünya kaldı mı,
Zaman öcün aldı mı
Artık yürek yırtılır.

Felek fırsat gözetti,
Gizli tuzak uzattı,
Beyler beyin şaşırttı;
Kaçsa nasıl kurtulur?

Uludu erler kurtça,
Bağırıp yırttılar yaka,
Çığırdılar ıslıkla,
Yaştan gözler örtülür.

Zamane hep bozuldu,
Zayıf tembel güçlendi,
Erdem yine azaldı,
Acun beyi yok olur.

Bilge bilgin yoksul oldu,
Acun atı azgın oldu,
Erdem eti çürük oldu,
Yere değip sürtülür.”

Yuğ Törenlerinin Olmazsa Olmazı

Ölen kişinin yiğitliklerini ve erdemlerini konu alan saguda 7’li hece ölçüsü kullanılır. Nazım şeklinde söylenen bu şiir türünde edebi sanatlar kendisine yer bulur. Dörtlük olarak yazıdan sagularda kalanların duyduğu üzüntü ve çektikleri acı ifade edilir. Bunun yanı sıra ölen kişinin erdemleri, başarıları ve kahramanlıkları da sagularda kendisine yer bulur. İslamiyet sonrası halk edebiyatında ağıt, divan edebiyatında ise mersiyenin karşılığı olan sagu, ölüm törenleri içerisinde söylenen şiirlerdir. Alp Er Tunga sagusu ise Saka Türklerinin yazdı biri sagudur.

Sagu Hangi Özelliklere Sahiptir?

Sagunun kendine has özellikleri vardır. Genellikle kopuz ile birlikte söylenen sagular, Türk edebiyatındaki manzum eser örneklerine benzer. Söz gruplarına çoğunlukla yer verilen sagular, destansı bir üslup ile yazılırlar. Ölen kişinin meziyetlerinin övüldüğü bu edebiyat türünde yardımseverlik, dürüstlük ve korkusuzluk gibi konular ele alınır. Bunun yanı sıra tasavvufi konulara da ağırlık verilen sagularda ruh ve ahiret, ölümün kaçınılmaz olduğu ve dünyanın fani olduğu gibi konulara yer verilir. Herkesin anlayabileceği yalın ve sade bir dilini kullanıldığı sagularda ilk kıtada aaaa kafiye şeması benimsenir. Zengin veya yarım kafiye ile kaleme alınan sagularda genelde kafiye şeması ise aaab şeklindedir. Hece ölçüsü ile yazılan sagular, İslamiyet öncesi Türk edebiyatında oldukça önemli bir yere sahiptir.

Karahanlılara kadar uzanan ağıt türünün tarihinin en önemli örneklerinden biri olan sagular, ileriki dönemlerde yazılı edebiyatın da bir parçası haline gelmiştir. Türkiye Türkçesine yakın bir başka sagu örneğine birlikte bakalım:

“Konuk doyuran O idi
Düşmanı püskürten O idi
Boynun tutup karan O idi
Ölüm geldi yere çaldı”

Her ne kadar dünya malı dünyada kalsa ve giden gittiği ile bitse de bir kimsenin arkasından sadece ona özel olan bir eser oluşturulması Türklerin insana verdiği değeri en iyi biçimde ortaya koyuyor. Peki siz, İslamiyet öncesi dönemde yaşayıp da sagulara katılmak veya adına sagu yazılan biri olmak ister miydiniz?

İlginizi çekebilir:
Koşuk Nedir?
Destan Nedir?

Paylaş:

Yorum yap

E mail adresiniz yayınlanmayacaktır. *

İlginizi Çekebilir...
Sevgiliye Aşk Sözleri Aşk sözleri, sevginin kelimelere dökülmüş halidir. Bazen,…
loader