Karanlıklar İçinden Gelen Aydınlık: Fyodor Dostoyevski

  • Ana Sayfa
  • Karanlıklar İçinden Gelen Aydınlık: Fyodor Dostoyevski
Karanlıklar İçinden Gelen Aydınlık: Fyodor Dostoyevski

Karanlıklar İçinden Gelen Aydınlık: Fyodor Dostoyevski

Fyodor Dostoyevski Kimdir?

20. yüzyıl roman anlayışı üzerinde önemli bir etkiye sahip olan Dostoyevski, 1821 yılında dünyaya gelmiştir. Öğrenime evinde başlayan yazar, daha sonra özel bir okulda eğitim aldı. Oldukça acımasız ve sert bir baba ile büyüyen Dostoyevski, henüz 15 yaşındayken annesini kaybetti. Bir süre Askeri Mühendislik Okulu’nda öğrenim gören yazar, öğrenim görürken Avrupa ve Rus edebiyatının önemli yapıtlarıyla tanışma fırsatı buldu. Okuldan mezun olduktan sonra edebiyata daha fazla ilgi duymaya başlayan yazar, ilk eseri olan İnsancıklar’ı kaleme aldı. İnsancıklar, ilk Rus toplumsal romanı olarak kabul edilir.

Hapisten Sonra Gelen Eserler

Dostoyevski, Tarihler 1849’u gösterdiğinde devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklanıp hapis yattı. Kurşuna dizilmek üzere ölümü beklerken diğer tutuklu arkadaşları ile affedilen Dostoyevski, zor günler geçirdi. Cezaevine girdikten sonra dört yılın ardından er rütbesi ile hizmet vermeye başlayan yazar, 1857 yılında evlendi. 1859 yılında özgür bırakılarak Petersburg’a yerleşen yazar, o günden sonra Ezilenler, Ölüler Evinden Anılar, Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Kumarbaz ve Budala gibi tüm dünyada ses getiren eserlere imza attı. 1872 yılında eşinin vefatı ile sarsılan Dostoyevski, eşinin ölümünden sonra sekreteri ile evlendi. Kumar bağımlısı olarak bilinen yazar, kızının ölümüyle daha da büyük bir sarsıntı yaşadı. Henüz 59 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.

Fyodor Dostoyevski Hakkında Merak Edilenler

Eserlerinde kişinin Tanrı karşısında göstermiş olduğu tutuma yer veren Dostoyevski, içinde bulunduğu dönemden de etkilenerek işkencelere başkaldıran, bencillik, yoksulluk ve eşitsizlik gibi konuları işledi. Siyasi görüş bakımından sosyalizmi savunan Dostoyevski sanatını ve düşüncelerini sürekli olarak geliştiren bir yazardı.
Dostoyevski, Hristiyan bir Ortodoks’tur.
Dostoyevski’nin 13 adet romanı, 19 adet kısa öyküsü, 2 adet de kurgusal olmayan eseri vardır. Toplamda 34 eser vermiştir.
Dostoyevski; sakar davranışlı, sürekli seyiren dudakları, küçük gözleri ile hastalıklı bir birey gibi görünüyordu. Toplumsal ortamdan kaçmak için sığındığı edebiyat, onun yüzyıllar sonra bile tanınmasına yardımcı oldu. Yazılarında ruhsal irdelemeler ve içe dönük psikolojik etkenleri ele alan Dostoyevski romanlarında ele aldığı kişilerin düşünceleri ve duyguları ile ilgili yoğun çözümlemeler yapardı.
Dostoyevski'nin ilk olarak hangi kitabını okumaya başlayacağınız hakkında bir fikriniz yoksa onun ilk kitabı olan İnsancıklar’dan başlayabilirsiniz. Büyük bir bölümünün mektuplardan oluştuğu bu kitap, yazarın acıma konusunu ele aldığı bir eserdir.
Dostoyevski ye göre aşk, gülüşünü sevdiğiniz kişidedir. “Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.” diye söylemişti aşk için. Eşi Anna’ya ilk görüşte aşık olmasa da zaman içerisinde tutkulu bir birlikteliğe dönen ilişkini eşi şöyle özetliyordu: “Öyle göz alıcı bir güzelliğim de yoktu, ne özel bir yeteneğim ne de sıra dışı bir zekam vardı, düz bir eğitim almıştım. Buna karşın zeki, üstün yeteneklere sahip bir erkekten büyük saygı görüyor, neredeyse tapılıyordum.
Dostoyevski, ölmeden önce en son eşi ile konuşmuştur. Eşine şu cümleleri kurmuştur: "Anna, en üzüntülü ve sevinçli anlarımı seninle bölüştüm. Tek başıma aşamayacağım zorlukları seninle aştım. Ve şunu unutma ki seni büyük bir tutkuyla sevdim. Bir kere bile aldatmadım, düşüncede bile."
Dostoyevski’nin ilk kitabı İnsancıklar'dır. Bu kitap, 1846 yılında yayınlanmıştır.

Paylaş:

Yorum yap

E mail adresiniz yayınlanmayacaktır. *

İlginizi Çekebilir...
Suç ve Ceza Romanı Özeti 1866 yılında yayınlanan Suç ve…
loader