Gerçekçiyseniz Realizm Akımını Çok Seveceksiniz
Realizm Anlayışı Nedir?
Hayata gerçekçi bir pencereden bakıyorsanız bu kimliğinizi edebiyatta da sürdürmeye karar vermiş olabilirsiniz. Eğer hemfikirsek size realizm akımından bahsetmek isteriz. İlk olarak 19. yüzyılın ikinci ortasında karşımıza çıkan realizm akımı, romantizme tepki olarak doğmuş bir akımdır. Ne kadar da etkileyici, değil mi? Özellikle o dönemde yazılan hikayelerde ve romanlarda etkili olan realizm akımı nasıl doğdu, biliyor musunuz?
Ve Bir Akım Doğuyor, Bir Dünya Değişiyor
Dünya değiştiği için mi realizm akımı doğru yoksa realizm akımı doğduğu için mi dünya değişti bilinmez ama bu akımın deneysel dilimlerin geliştiği 19. yüzyılda doğması bir tesadüf değildir. O dönem, bilimin kendisini ispatladığı ve birçok yeniliğin ortaya çıktığı bir dönemdir. Bu dönemde, Pozitivizm felsefesi de de plandaydı. Auguste Comte’un ileri sürdüğü pozitivizm akımı, bilim sahasında geçerliliği ispat edilmiş bir akımdır. Bu akım, sosyal bilimlerde ve bilim sahasında geçerli olacaktı. Dünya, pozitivizm ile dönerken bu akımın edebiyatı da etkilemesi kaçınılmazdı. İşte, pozitivizm, edebiyatta ise realizm akımını doğurmuştur.
Felsefeyi Gerçekçi Biçimde Yaşayanlar
Realizm akımı, gözleme büyük bir değer verilmesini temsil eder. Bu akımda duyguların insanı aldatacağı öne sürülmüştür. Bunun için görünenin olduğu gibi verilmesi önemsenmiştir. Romanların, bir yol üzerinde gezdirilen ayna olduğu belirtilmiştir. Gerçek, bu dönemde oldukça önelidir. Realistlerin tüm felsefesi ile şu cümlede yatar:
“Tarih yazılı belgelerle meydana getirildiği gibi, bugünkü roman da, romancının kendisinin dinlediği ya da doğrudan derlediği belgelerle meydana getirilir, tarihçiler geçmiş zamanın, romancılar ise şimdiki zamanın hikayecisidir.”
Gerçek Hayatın Gerçekçi Konuları
Realizm akımında gerçek hayat, konu olarak ele alınmıştır. Bu akıma uygun olarak istisnai olaylar ve olağanüstü olaylara yer yoktur. Okura, yaşanabileceğinden şüphe edilmeyecek veya yaşanmış olaylar sunulur. Anlatılan kişinin tam anlamıyla insan olduğu realizm akımında insan; en ince ayrıntısına kadar tanıtılır. Tutkularından çevresiyle davranışlarına kadar hiçbir ayrıntının kaçırılmadığı bu akımda insan, çevresinin bir ürünü olarak resmedilir. Kişi, çevresinde meydana gelen şartlara göre karakter kazanır.
Sanatçının Kendisini Gizlediği Bir Akım
Realizm akımında sanatçı, eserinde kendisini gizler. Bunun amacı; eser ile okuyucuyu baş başa bırakmak içindir. Bu yönüyle klasizme benzeyen realizmde nesnel bir bakış açısı hakimdir. Olayların yan tutulmadığı bu akımın eserlerinde biçim kusursuzluğu ön plandadır. Olaylar veya durumlar, adeta kılı kırk yararcasına anlatılır. Söz oyunlarından uzak durulması gereken realizm akımında anlatımlar yapmacıksız, sağlam ve açık üsluplu bir biçimde aktarılır. Realistlerin anlayışını ortaya koymak için şu cümleyi doğru anlamak yeterlidir:
“Söylenmek istenen şey ne olursa olsun, elbette onu anlatacak tek bir sözcük, canlandıracak tek bir fiil, nitelendirecek tek bir sıfat vardır. İşte yazar bunu buluncaya kadar uğraşacak, yaklaşık olanla yetinmeyecektir.”
Realizm Akımını Kimler Temsil Ediyor?
Realizm akımının temsilcileri arasında Herman Melville, John Steinbeck, Ernest Hemingway, Mihail Aleksandroviç Şolohov, Anton Çehov, Mark Twain, Gorki, Tolstoy, Dostoyevski, Turgenyev, Gogol, Charles Dickens, Gustave Flaubert, Balzac ve Stendhal gibi isimler vardır. Türk edebiyatında ise Sait Faik Abasıyanık, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Memduh Şevket Esendal, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halit Ziya Uşaklıgil, Nabizade Nazım ve Recaizade Mahmut Ekrem realizm akımının temsilcileri arasında yer alır.
Bu akımı yaşam tarzınız ile uyumlu buluyorsanız siz de bir realist olabilirsiniz. Gerçek yaşamın sanata uyarlanışı, hayatın sadece edebi kısmını değil, bütününü hedefler. Bu etki de ömür boyu sürer gider…
