Fuzuli Su Kasidesi Şiiri

Fuzuli Su Kasidesi Şiiri

Fuzuli Su Kasidesi Şiiri

Su Kasidesi Şiiri

Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su
Zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su
Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
İhtiyât ilen içer her kimde olsa yara su
Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su
Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
Hâme tek bahmahdan inse gözlerine kara su
Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n’ola
Zayi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su
Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ
Hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su
İste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it
Susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su
Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su
Ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr
Âşık olmış galibâ ol serv-i hoş-reftâra su
Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek
Çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su
Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar
Kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su
Serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger
Dâmenin duta ayağına düşe yalvara su
İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
Gül budağınun mizâcına gire kurtara su
Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
İktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâr’a su
Seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ
Kim sepüpdür mucizâtı âteş-i eşrâra su
Kılmağ içün tâze gül-zârı nübüvvet revnakın
Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su
Mu’cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim
Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffara su
Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ
Barmağından virdügin şiddet günü Ensâr’a su
Dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât
Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su
Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz
El sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su
Hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdür muttasıl
Başını daşdan daşa urup gezer âvâre su
Zerre zerre hâk-i dergâhına ister salınur
Dönmez ol dergâhdan ger olsa pâre pâre su
Zikr-i na’tün virdini dermân bilür ehl-i hatâ
Eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâra su
Yâ Habîballah yâ Hayre’l beşer müştakunam
Eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su
Sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi’râc’da
Şebnem-i feyzün yetürmiş sâbit ü seyyâra su
Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner
Hâcet olsa merkadün tecdîd iden mimâra su
Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânuma
Var ümîdüm ebr-i ihsânun sepe ol nâra su
Yümn-i na’tünden güher olmış Fuzûlî sözleri
Ebr-i nîsândan dönen tek lü’lü şeh-vâra su
Hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
Eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su
Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
Çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su
Fuzuli

Su Kasidesi Şiiri İncelemesi

Fuzuli’nin eşsiz eserlerinden biri olan “Su Kasidesi,” aşkın, özlemin, ve bekleyişin en derin duygularını barındıran bir şaheserdir. Şair, aşk ateşinin kalbindeki odaları nasıl yakıp kavurduğunu su metaforu üzerinden ustaca anlatır. İşte bu muazzam eserin derinliklerine doğru bir yolculuk:

Su Kasidesi: Aşkın Sıcaklığı ve Bekleyişin Serzenişi

Fuzuli’nin “Su Kasidesi,” aşkın çekici ve aynı zamanda yakıcı doğasını su metaforuyla harmanlar. “Saçma ey göz, eşkden gönlümdeki odlara su” mısrasıyla başlayan kasidede, aşkın ateşine dair güçlü imgelerle dolu bir atmosfer oluşturulur. Su, aşkın karşısında çaresiz bir halde olan gözün, yani aşık olanın duygu selini temsil eder. Bu kaside, aşkın içinde kaybolmanın ve çıkmaz bir yola sapmanın zorunlu bir son olduğunu anlatır.

Fuzuli’nin Su Metaforu: Aşkın Tutkulu Yanı ve Çaresiz Bekleyiş

Şair, aşkın etkisi altında kalbinin nasıl yandığını ve bu yangının nasıl bir suya ihtiyaç duyduğunu dile getirir. Zamanın ve mekânın etkisinden bağımsız olarak, aşk ateşi her daim içsel bir çileye dönüşür. Bu kasidede su, aşkın tutkulu yangınını söndürme potansiyeline sahip olsa da şairin dile getirdiği gibi, bu yangının ne zaman sönümleneceği belirsizdir.

Fuzuli’nin Mısralarında İlahi Aşkın İzleri

Fuzuli, kasidesinde aşkı sadece dünyevi bir olgu olarak ele almaz; aynı zamanda bu aşkı ilahi bir boyuta taşır. “Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün, bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su” mısralarıyla şair, aşkın ilahi bir güzellik olduğunu ve bu güzellik karşısında çekilen zorlukların ihmal edilebileceğini ifade eder. Fuzuli’nin su kasidesi, aşkın hem dünyevi hem de manevi derinliklerini keşfetme arzusunu yansıtan etkileyici bir eserdir.

Fuzuli’nin Su Kasidesi: Aşkın Çıkmaz Sokakları ve Özlemin İncelikleri

Fuzuli’nin “Su Kasidesi,” aşkın içsel çalkantılarını, çıkmaz sokaklarını ve özlemin inceliklerini dile getiren bir başyapıttır. Şair, su metaforunu ustalıkla kullanarak aşkın hem yıkıcı hem de canlandırıcı etkilerini yansıtır. Her bir mısra, aşkın karmaşıklığını ve bekleyişin zorluğunu derinlemesine ele alır. Fuzuli’nin dilinde aşk, içsel bir yangınla su arasındaki çekişmeyi anlatarak, okuyanları duygu dolu bir yolculuğa çıkarır.

Paylaş:

Yorum yap

E mail adresiniz yayınlanmayacaktır. *

İlginizi Çekebilir...
Gün Eksilmesin Penceremden Şiiri Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne…
loader