Zaman Bir Kişi için Geriye Akıyor: Benjamin Button
Benjamin Button’nun Tuhaf Hikayesi Özet
Benjamin Button’nun Tuhaf Hikayesi, bir adamın 80’li yaşlarında doğmasını konu alır. 1918 yılında, New Orleans’ta başlayan bu hikayede Benjamin isimli bir adam hayata yaşlı olarak gözlerini açar. Gelin, bu sıra dışı hikayenin başlangıç noktasına birlikte gidelim.
Yitirilen Bir Oğul ve Mucizeler ile Dolu Bir Saat
Birinci Dünya Savaşı’nın tam ortasında, saatçilik yapan bir adam, oğlunu Birinci Dünya Savaşı’nda yitirir. Gözleri görmeyen bu saatçi, bir tren istasyonu için hazırladığı saatin geriye doğru akmasını sağlar. Saatçi, tersine akan bu saati imal ederken, o tren yoluyla gidenlerin tekrar geri dönmelerini hayal eder. Bu saat, bir mucize yaratacaktır. Birinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği gün dünyaya gelen Benjamin Button, yaşlı bir birey olarak doğar. Hayatını tersten yaşamaya başlayan Button, yıllar içerisinde gençleşir ve en son bir bebeğe dönüşür.
Huzurevinde Yaşlı Görünümlü Bir Bebek
Annesi, bebeğini doğduktan kısa bir sonra ölür. Bebeğin görünümünden dolayı rahatsız olan baba, bu bebeği bir huzurevinin önüne bırakarak kaçar. Huzurevinde çalışan ve bebekleri olmayan bir çift, bebeği bulur ve ona Benjamin adını verir. Aile, Benjamin’in uzun süre yaşayamayacağını düşünür. Önceleri tekerlekli sandalye ile hareket edebilen Benjamin, zaman geçtikçe koltuk değnekleriyle yürümeye başlamış, ardındansa destek almadan yürüyebilmiştir. 1930’lu yıllarda, hala 70’li yaşlarında görünen Benjamin, o sıralarda büyük annesi huzur evinde yaşayan Daisy ile tanışarak arkadaş olur.
Zaman Geçtikçe Gençleşen Bir Beden
Zaman içerisinde fiziksel olarak daha da güçlenen ve gençleşen Benjamin, çalışmaya başlar. 1945 yılında yeniden New Orelans’a dönen Benjamin, bu kez babasıyla karşılaşacaktır. Babası Benjamin’e büyük bir miras bırakacağını açıklar. Konforlu bir yaşama kavuşan Benjamin, Daisy ile ilişkisini kesmez. 1960’lı yıllarda Daisy ile hemen hemen aynı yaşlara gelen Benjamin, Daisy ile bir ilişki yaşar. Bu ilişkiden Caroline adında bir kız çocuğu dünyaya gelir. Caroline, 1 yaşına geldiğinde bütün mal varlığını eşine ve kızına bırakarak Hindistan’a doğru yola çıkan Benjamin, 1980 yılında Amerika’ya tekrar döndüğünde 23 yaşındaydı. Benjamin, geri dönüş yaptığında kızlarının büyümüş olduğunu ve eşinin de dul bir adamla evlendiğini görür.
Genç Bedenin İçinde Yaşlı Bir Adam
Yıllar geçtikçe Benjamin genç görünse de yaşlanmaya başlar. Yalnız başına hayatını idame ettirmeye çalışan Benjamin terk edilmiş bir evde bulunur. Hastanede tedavi edilen Benjamin, yıllar sonra büyüdüğü huzurevine gelmiştir. Demans hastalığına yakalanan Benjaminn’in en büyük destekçisi kızının annesi Daisy olmuştur. Doğumunun üzerinden 84,5 yıl geçen, kendisi yaşlanmasına rağmen fiziksel olarak bir bebek haline gelmiş olan Benjamin, Daisy’nin kollarında hayata gözlerini yumar.
Ve Caroline Gerçeği Öğreniyor
Bu olaylar, Caroline’nin babasının günlüğünü okumasıyla ortaya çıkar. Günlük, 2005 yılında, Katrina Kasırgası’nda, hastanede tedavi gören Daisy’nin başındaki kızı tarafından okunmuştur. Caroline gerçi öğrendikten sonra, annesi Daisy hayata gözlerini yumar. Katrina Kasırgası’nın yaklaşmasıyla hayatını kaybeden Daisy’nin son sözü ise; “İyi geceler Benjamin” olmuştur.