Ömer Hayyam Celladına Aşık Olmuşsa Bir Millet Şiiri
Celladına Aşık Olmuşsa Bir Millet Şiiri
Celladına aşık olmuşsa bir millet
İster ezan, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstehaktır ona her türlü zillet.
Dünya üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm ilim kendilerinde
Üzülme, eşeği eşek beğenir
Bir hayır var sana bana kötü demelerinde.
Felek ne cömerttir aşağılık insanlara
Han, hamam, dolap, değirmen hep onlara
Kendini satmayan adama ekmek yok
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya.
Her gün biri çıkar, başlar ben, ben demeye
Altınlarıyla gümüşleriyle övünmeye
Tam işleri dilediği düzene sokar
Ecel çıkıverir pusudan: Benim, ben diye.
Ömer Hayyam
Celladına Aşık Olmuşsa Bir Millet Şiiri İncelemesi
Ömer Hayyam’ın “Celladına Aşık Olmuşsa Bir Millet Şiiri”, toplumun içine düştüğü çürümüşlüğü ve içsel çelişkilerini sert bir dille eleştiren etkileyici bir eserdir. Hayyam, şiirinde toplumun kendi zincirlerini gönüllü olarak kabul etmesini ve yaşadığı adaletsizliklere karşı sessiz kalmasını eleştirir. Şiir, bir milletin celladına aşık olması durumunda ortaya çıkan manzarayı çarpıcı bir biçimde betimler.
Toplumsal Uyumsuzluk ve Boyun Eğme
Şiirde, toplumun celladına aşık olması, hükümdar ya da güç sahiplerine olan itaatin kör bir şekilde devam etmesini ifade eder. Bu durumda, dini ya da kültürel farklılıkların bir önemi kalmaz; insanlar cellatlarına tapar hale gelirler. Bu durum, toplumun içinde bulunduğu çürümüşlüğü ve adaletsizliği gözler önüne serer.
İtaatsizliğin ve İsyanın Yoksunluğu
Şair, toplumun içinde bulunduğu adaletsizliğe karşı sesini çıkarmamasını eleştirir. İnsanlar, ezan veya çan gibi dini sembollerle yönlendirilirken, toplumsal sorunlara karşı sessiz kalırlar. Bu durumda, toplumun zillet içinde yaşamasına ve haksızlıklara boyun eğmesine neden olur. İtaatsizlik ve isyanın yokluğu, toplumun haksızlıklara karşı duyarsız hale gelmesine yol açar.
Feleğin Acımasızlığı ve İnsanların Aşağılık Hali
Şair, feleğin acımasızlığını ve insanların aşağılık hallerini vurgular. Dünyadaki güç dengelerinin adaletsizliği, insanları aşağılık duruma düşürür. Güç sahipleri, zenginlik ve imtiyazlarla donanmışken, diğerleri yoksulluk ve zillet içinde yaşamak zorunda kalır. Bu durumda, felek adil olmayan bir şekilde insanlara karşı cömert davranırken, adaletsizlik ve haksızlık yaygınlaşır.
Bireysel Özgürlük ve Manevi Değerler
Şair, bireyin kendi özgürlüğünü koruması ve manevi değerlere sahip çıkması gerektiğini vurgular. Toplumun kör bir şekilde güce tapması yerine, her bireyin adaleti savunması ve insanlık değerlerine bağlı kalması gerekir. Ancak bu şekilde, toplumda gerçek bir değişim ve ilerleme sağlanabilir.
Ömer Hayyam’ın “Celladına Aşık Olmuşsa Bir Millet Şiiri”, toplumsal adaletsizliği ve içsel çelişkileri sert bir dille eleştiren etkileyici bir eserdir. Hayyam, insanların cellatlara aşık olması durumunda toplumun içine düştüğü çürümüşlüğü ve adaletsizliği vurgular. Ancak aynı zamanda, bireyin kendi özgürlüğünü koruması ve manevi değerlere sahip çıkması gerektiğini de belirtir. Bu şekilde, toplumda gerçek bir değişim ve ilerleme sağlanabilir.