Genç Werther’in Acıları “Benim Acılarımın Yanında Ne Ki!” Dedirtecek
Genç Werther’in Acıları Özeti
Alman yazar Goethe tarafından kaleme alınan Genç Werther’in Acıları adlı roman, hem yazarın kendisinin hem de okuyucularının hayatını değiştiren kült eserlerden biridir. Genç okurlar başta olmak üzere okuyan herkesi derinden etkileyen Genç Werther’in Acıları’nda olaylar, mektuplar biçiminde anlatılıyor. Bir zamanlar bir çok insanın intiharına sebep olan bu kitaba gelin birlikte bir göz atalım.
Tozlu Kitap Sayfalarında Kalan Gerçek Bir Aşk Hikayesi
Werther, aydın bir gençliği temsil eden bir erkektir. Büyük şehrin üzerine yaptığı baskıdan bunalan Werther, bu çöküntüden bir nebze olsun uzaklaşmak için doğaya kaçar. Wahlheim’e yerleştikten sonra orada geçen zamanda hissettiklerini ve yaşamından kesitleri arkadaşı Wilhelm’a mektup yazarak anlatan Werther, çok sevdiği bu vadiyi anlata anlata bitiremez. Zamanını hobileri için ayıran bu genç avukat, istediği zaman resim yapabiliyor ve kafasını dinliyordu.
Bir Balo Bir Yaşamı Değiştirdi
Kasaba içerisinde kendisini kabullendirmek için çalışan Werther, kasabanın çocuklarıyla iyi geçinmek için özel bir çaba sarf eder. İhtiyacı olan çocuklara para verir ve onlara yardım eder. Zaman içerisinde tıpkı kasabadan biri olan Werther, bir baloya davet edilir. Baloya partneri ve partnerinin teyzesi ile gitmek için yola koyulur. Kiralık bir araba ile yola devam eden Werther, yoldan partnerinin bir arkadaşını da alacaktır. Onlar araç içerisinde yolculuk ederken, araçta bulunan teyze, Werther’ı alacakları kıza aşık olmaması için uyarır. Bu, Werther’ın daha çok meraklanmasına neden olur. Bu uyarı, Werther’ın ilk görüşte aşık olmasına engel olmaz. Bu kişi Charlotte’ten başkası değildir.
Baloda dans eden Charlotte ve Werther, balo sonrasında bir daha görüşmeye karar verir. Bu karar birkaç kez bu şekilde tekrarlar. Herkes, Charlotte’e Lotte diye seslendiği için Werther da aynı şekilde hitap etmeye başlar.
Nizamlar Aşka Engel Oldu
Lotte, soylu bir ailenin kızıdır. Werther’ın kendisine duyduğu büyük aşka kayıtsız kalmayan Lotte’nin bir nişanlısı vardır. Soylu bir aileden gelen Lotte için verilen sözler çok önemlidir. Bu nedenle cesaret edip nişanı atamaz ve Albert adlı nişanlısı ile evlenir. Werther hiçbir zaman Albert’e kızmaz. Çünkü; Albert çok düzgün bir insandır. Lotte ile ne kadar yakın bir ilişkisi varsa Albert ile de o kadar yakın bir ilişki kurar. Bu süreçte Werther, köşede sadece bir aile dostu olarak kalır.
O Silah Albert’tan Geldi
Werther ve Albert, bir gün ormanda dolaşırken Werther, Albert’ın duvarda asılı duran silahlarından birini almak ister. Albert ise bu isteği geri çevirmez. Yardımcılar silahı doldururken aralarında şakalaşır. Bu şakalaşma sonucunda silah patlar ve yardımcı kızlardan birinin parmağı yaralanır. Bu olay sonrasında Werther silahı bir daha doldurmaz. Bir gün, boş silahı kafasına dayarken Albert onu bulur ve silahı geri alır ancak daha sonra tekrar Werther’e verir. Werther’ın canına kıydığı silah tam da bu silah olacaktır…
Bir Aşkı Söndürmek için Yaşama Son Vermek mi Gerek?
Lotte ve Albert’ın evliliği sonrasında Lotte ile Werther arasında dostluk ve aşk duygularının ince biz ip üzerine sallantıda olduğu bir süreç başlar. Bu süreç, Lotte’yi korkutur. Bu nedenle Werther ile bir daha görüşmemeye karar verir ve bu kararını ona açıklar. Duyduğu karar ile yıkılan Werther, içinde büyüttüğü bu aşkı söndürmek için yaşamına son vermek ister. Hayata veda etmeden önce Lotte’ye bir mektup yazar. Mektupta şu satırlara yer verir:
“Bak Lotte, bana ölümün sarhoşluğunu tattıracak olan o soğuk ve korkunç kadehi elime alıyorum. Onu bana sen uzatıyorsun, ben de alırken hiç tereddüt etmiyorum. Hayatımın bütün istekleri ve ümitleri yerine geldi. Ölümün çelikten kapısını vurmak öylesine titretici ve çetin ki… Silahlar dolu. Saat on ikiyi vuruyor. Alınyazısı bu, önüne geçilmez artık. Elveda Lotte! Elveda!”
